Okuduğum kitapları ve filmleri isimleriyle not almaya çalışıyorum. Fakat bu bana yetmiyor. Listeye bakınca izlediğim filmleri ve okuduğum kitapları içerik açısından hatırlayamıyorum. O yüzden unutmamak için eskisi gibi yazmak en iyisi.
------spoiler dooollluuu------
Sevdiğim kitaplardan biriyle başlayacağım bu yazma işine. Paulo Coelho'nun Simyacı kitabı çok sevdiğim kitaplardan bir tanesidir. Veronika Ölmek İstiyor da bu sebeple okumadan önce beni heyecanlandırmıştı.
Sevgili Veronika çok genç bir yaşta hayatında büyük bir problem olmamasına rağmen intih*ra kalkışır. Başarısız girişim sebebiyle bir akıl hastanesine gönderilir. Bu akıl hastanesinde yaşamının son günlerini geçirdiğini öğrenir ve bazen üzüntülü, bazen öfkeli, bazen de mutlu anları olur. Duygu durumu ne olursa olsun her zaman gerçekçidir. Ö*meye birkaç günü kalmış gencecik bir kız neden rol yapsın ki?
Zaman zaman ö*mek için aceleci davrandığını düşünse de artık bu zırvalıklarla geçirecek vakti yoktur. Ailesini görmek istemez. Akıl hastanesindeki 'deli' gördükleriyle vakit geçirir. İyileşmiş, yarı özgür hastaların bir grubu vardır. Onu piyano çalarken dinleyen şizofreni hastası Eduard ise neredeyse ona yaşamaya değer bir şeyler olduğunu düşündürtecektir.
Ve öyle de olur. Eduard ile birbirlerinin sınırlarını aşarlar. Tutkulu aşkın hissiyle birbirlerine dünyanın görmedikleri renklerini gösterirler. Bu basit bir aşk hikayesi değildir. Hiç konuşmayan,düşünmeyen bir erkeğin dilinin çözülmesi, kalbinin var olduğunu yeniden hissetmesi ve öleceğini bilen bir kızın son nefesine kadar yaşayabileceği her şeyi onunla yaşamak istemesi.
Dr. Igor hastanede kendini kanıtlamak isteyen bir doktordur. Veronika'yı denek olarak kullanır. Veronika Eduard ile hastaneden kaçmadan önce ona aslında ölmeyeceğini söylemeyi planlamıştır. Veronika kaçtığı için bu planı gerçekleşmese de yaşadığı her günü bir mucize olarak görecek diyerek kendini olaylardan sıyırır.
Özellikle Eduard'ın hikayesi müthişti. Veronika monoton bir hayatı olan şatafatlı hiçbir şeye sahip olmadığı için bu hastanedeydi fakat Eduard hemen hemen yaşıtlarının istediği her şeye sahip olabilecek bir zenginlikteydi. Ona diplomatik bir gelecek sunmaya çalışan ailesi, güçlü bağlantıları, maddi gücü vardı. Eduard ne kadar iyi yetiştirilmiş, zeki, başarılı bir çocuk olsa da hayatına giren bir kız onun kader çizgisini farklı bir yöne çekmişti. Bu bana kurduğumuz arkadaşlıkların, çevremizin bizler için ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlattı.
Hayat hikayesini okumaktan zevk aldığım Mari ve Zedka kafası bulanık küçük bir kızın bakış açısını geliştirmesine epey bir yardımcı olmuştu.
Okumaktan çok zevk aldım. Okumayan herkese de tavsiye edeceğim bir kitaptır. Önce kişisel menkıbeniz için Simyacı okumalı sonra da Veronika Ölmek İstiyor'a bir şans vermelisiniz.
1 yorum
coelho simyacı dışında okumuyoms :)
YanıtlaSil